Bilgi Tabanı

Neden Sistem Mühendisliği?

Sistem mühendisliği, “sistem düşüncesi” kavramları ve ilkeleri çerçevesinde, bilimsel, teknolojik ve yönetim metotlarını uygulayarak başarılı sistemlerin gerçekleştirilmesini ve bu sistemlerin ömür devirleri boyunca yönetilmesini sağlayan, disiplinler arası bir uzmanlık alanıdır. Bu bağlamda sistem mühendisliği, jenerik sistem ömür devrinin kavramsal tanımlama, geliştirme, üretim, kullanıma alma, işletme, destek ve kullanımdan çıkarma aşamalarının tümünü dikkate alarak kullanıcı ihtiyaçlarını en etkili şekilde karşılayan ürünün tanımlanmasını ve gerçekleştirilmesini sağlar. Sistem mühendisliği yönetimi ise, proje yönetimi ile birlikte, bu süreçlerin maliyet etkin bir biçimde, verilen kapsam, bütçe ve takvim kısıtları ile teknik performans hedefleri çerçevesinde gerçekleştirilmesini hedefler.

Günümüzde, savunma, havacılık ve uzay, bilgi ve iletişim teknolojileri, elektronik, makine, otomotiv gibi sektörlerde, ürün karmaşıklığı her geçen gün artmakta, sistemler, akıllı/otonom ve sistemlerden oluşan sistemlere (SoS) dönüşmektedir. Bu ve benzeri ileri teknolojiler içeren özgün ürünler geliştirmeyi gerektiren her alanda başarılı sistemler ortaya koyabilmek için sistem mühendisliği disiplininin uygulanması kaçınılmaz bir gereksinim, bir zorunluluk haline gelmiştir.

Neden Model Tabanlı Sistem Mühendisliği?

Sayısal Mühendisliğin merkezinde “Model Tabanlı Sistem Mühendisliği” (MTSM) yer almaktadır. Yani mühendislikte sayısal dönüşümün gerçekleşebilmesi için koşul MTSM dönüşümünün gerçekleşebilmesidir.

Mühendislikte sayısal dönüşüm ile etkili sonuçlar elde edebilmek için sayısal dönüşümü “kurum çapında” gerçekleştirmek gerekmektedir. (Sayısal Kurum: Digital Enterprise.) Kurumun dışarıdan temin ettiği ürün ve hizmetler söz konusuysa “genişletilmiş kurumda (extended enterprise)” ve tüm tedarik zincirinde sayısal dönüşüm gerekmektedir. Nihayetinde ilgili sektördeki tüm değer zincirlerini kapsayacak şekilde “ekosistem çapında” sayısal dönüşüm  gerekecektir. (Sayısal Ekosistem: Digital Ecosystem.)

Sayısallaşma ile model tabanlı yaklaşımların arasındaki bu kapsama ilişkisi nedeniyle hangi bağlamda ve ölçekte olursa olsun Model Tabanlı işleyiş ve  Sayısal Dönüşüm çeşitli yetenek/yetkinlik düzeylerinden geçilerek gerçekleşmektedir. Sayısal dönüşüm, insanlar ve bilgisayarlar (aslında tüm teknik sistemler) arasındaki birlikte çalışabilirlik düzeyinin en üste yani “anlamsal birlikte çalışabilirlik” düzeyine yükseltilmesiyle mümkün olabilecektir.

Dünya’da ve Türkiye’de Sistem Mühendisliği

INCOSE ve ISO gibi uluslararası organizasyonlarda, NASA ve ABD Savunma Bakanlığı (DoD) gibi bu disiplinin temellerinin oluşturulmasında katkıları olan kurumlarda sistem mühendisliği disiplininin formel olarak uygulanmasına yönelik çok sayıda standart, rehber ve model geliştirilmektedir. ISO/IEC/IEEE 15288 standardı ve bu standardı temel alan INCOSE Sistem Mühendisliği El Kitabı, sistem ömür devri süreçleri ile bu süreçlerde gerçekleştirilmesi beklenen çalışmaları tanımlamaktadır. Sistem mühendisliği çalışmalarının dokümantasyonu amacıyla, bu çalışmalar kapsamında üretilmesi beklenen iş ürünlerinin içerikleri ISO/IEC/IEEE 15289 ve benzeri standartlarda tanımlanmaktadır.

Türkiye’de sistem mühendisliği disiplininin yeni ürün geliştirme projelerinde uygulanması savunma sanayiinde başlamış olup ilk uygulama örnekleri 90’lı yılların başlarında görülmüştür. Ülke içinde ArGe ve özgün ürün geliştirme çalışmalarının artışına paralel olarak sistem mühendisliği disiplini askeri ve sivil kuruluşlarda yaygın bir uygulama alanı bulmuştur. Bu disiplini mühendislik alanının parçası bağımsız bir birim olarak organizasyon şemalarına dahil eden kuruluşların sayısı da hızla artmaktadır.

TEKİM ve Sistem Mühendisliği

TEKİM 2005 yılında, savunma sanayiinde 80’li yıllardan bu yana ArGe, mühendislik, sistem mühendisliği ve proje yönetimi alanlarında çalışmış, onlarca büyük savunma sanayii projesinde yönetici, sistem mühendisi ve ArGe uzmanı olarak görev almış bir ekip tarafından kurulmuştur. Ülkemiz savunma sanayiindeki ilk sistem mühendisliği uygulamaları bu ekip tarafından başlatılmış ve geliştirilmiştir. TEKİM’in amacı, Tekim Akademi markası altında verdiği uygulamalı sistem mühendisliği eğitimleri yoluyla alan bilgisinin ve saha tecrübesinin ihtiyaç duyan kurum, kuruluş ve ekiplere aktarılmasıdır.

Tekim Akademi ve Sistem Mühendisliği Eğitim Programı Yaklaşımı

Sistem mühendisliği disiplinin uygulayıcısı kişi ve kuruluşlar için etkin bir sistem mühendisinin hangi yetkinliklere hangi ölçüde sahip olması gerektiğinin bilinmesi /belirlenmesi ortak bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyaçtan yola çıkan uluslararası kuruluşlar Sistem Mühendisliği Yetkinlik Çerçevesi konusunda çalışmaktadırlar.

  • INCOSE Sistem Mühendisliği Yetkinlik Çerçevesi (ISECF) olarak adlandırdığı bir çerçeve oluşturmuştur. Bu çerçeve kapsamında sistem mühendisliği kariyer yolunda ilerleyecek kişilerin sahip olması gereken 36 yetkinlik 5 grupta sınıflanarak her bir yetkinlik için Farkındalık, Gözetimli Uygulayıcı, Uygulayıcı, Öncülük Eden Uygulayıcı ve Uzman olmak üzere 5 yetkinlik düzeyi tanımlanmıştır. Sistem Mühendisliği Yetkinlik Çerçevesi jenerik bir yapıda olması sayesinde hem sistem mühendisliği disiplinin katkısına ihtiyaç duyan proje, kurum ya da kuruluşların hem de sistem mühendisi olarak görev yapan ya da yapacak olan kişilerin yararlanabileceği, uyarlayarak kullanabileceği niteliktedir.
  • NASA da benzer bir çalışmayı, alanına özel ihtiyaçları dikkate alarak yürütmektedir. NASA Sistem Mühendisliği Yetkinlik Çerçevesi 37 yetkinliği 10 yetkinlik alanı altında sınıflamıştır. NASA modelinde Teknik Mühendis/Proje Ekip Üyesi, Alt Sistem Mühendisi, Proje Sistem Mühendisi, Program Sistem Mühendisi şeklinde, 4 yetkinlik düzeyi bulunmaktadır.
  • ABD Savunma Bakanlığı (DoD) Savunma Tedarik Enstitüsü (DAU) iç kullanım amacıyla ve “Tedarik Mühendisliği” bakış açısıyla 41 yetkinliği 4 yetkinlik alanı altında sınıfladığı bir model geliştirmiştir (ENG 2013).

Dünya’da henüz ortak bir “Sistem Mühendisliği Yetkinlik Çerçevesi” standardı mevcut değildir. Literatürde, ülke, sektör ve kurum/kuruluş bazında farklı modellerin oluşturulabileceği kabul edilmektedir. Örnekleri yukarıda verilen çalışmaları ve benzerlerini sürekli izleyen ve değerlendiren TEKİM’in eğitim, danışmanlık ve rehberlik faaliyetlerinde referans aldığı temel standartlar ve rehberler çerçevesi aşağıda verilmiştir.

TEKİM, ülkemize özgü ihtiyaçları dikkate alan, kurum ve kuruluşlarda çabuk kazanımları hedefleyen, INCOSE ISECF ile uyumlu, 4 düzeyli bir Sistem Mühendisliği Eğitim Programı oluşturmuştur. Programın her düzeyi, katılımcıların sistem mühendisliğindeki bilgi düzeyinin hızla bir üst düzeye çıkarılmasını hedefleyen içeriktedir.

Farkındalık Düzeyi, sistem mühendisliği disiplininin temelini oluşturan Sistem Mühendisliği Çekirdek Yetkinlikleri gereksinimlerini karşılayarak Teknik Yetkinlikler için temel oluşturacak içeriğe sahiptir.

Temel Düzey, sistem mühendisliği disiplini uygulayıcıları için Sistem Mühendisliği Teknik Yetkinlik alanı gereksinimlerini karşılayacak içeriğe sahiptir. Bu doğrultuda içerik, odakta ISO/IEC/IEEE 15288 teknik süreçleri olacak şekilde temel teknik yönetim süreçleri ve tümleştirici yetkinlerle desteklenmiş sistem mühendisliği konularını kapsamaktadır.

İleri Düzey, temelde ISO/IEC/IEEE 15288 sistem mühendisliği yönetim süreçlerine odaklanmış olmakla birlikte tümleştirici yetkinliklerle ilgili konuların da ağırlığının arttığı bir içeriğe sahiptir.

Uzmanlık Düzeyi, sistem mühendisliği yönetim ve tümleştirici yetkinliklerinin geliştirilmesine hizmet edecek şekilde seçilecek vaka/proje/sistem odağında kurgulanmış çalıştaylar ve tartışmalar yoluyla bilgi ve deneyim paylaşımı sağlayan bir yapıdadır.

Sistem Mühendisliği Eğitimleri İçerik ve Özelleştirme Yaklaşımı

Sistem mühendisliği eğitim içerikleri, INCOSE Sistem Mühendisliği El Kitabı ve ISO/IEC/IEEE 15288 standardı ile bağlı/ilgili diğer standartlar temel alınarak oluşturulmuştur. Eğitimler uygulama ağırlıklı olup eğitim kapsamı ve alt bölüm derinliği eğitim alan kurumun ihtiyaçları doğrultusunda, aşağıdaki gibi özelleştirilmektedir:

  • Katılımcı profiline (uzmanlık alanı, deneyim süresi, vb.) göre
  • Eğitim alan kurumun tedarikçi (ana yüklenici, alt yüklenici, vb.) ya da tedarik makamı (SSB, KKK, bakanlık, vb.) olma durumuna göre
  • Özel uygulama ihtiyaçlarına göre (uygulama çalışmaları, eğitim içeriği ile senkron bir biçimde, bir ürün, sistem, sistemlerin sistemi için ömür devri çalışmalarından örneklerin, gruplar halinde gerçekleştirilmesi şeklinde icra edilmektedir)

Sistem mühendisliği eğitimlerinde özel uzmanlık alanları (RAM, EMC, IPS/ILS, vb.) sistem mühendisliği disiplininin “tümleştirme” görevi bağlamında kapsanmakta olup istendiğinde bu konularda özel eğitimler oluşturulabilmektedir. Benzer şekilde, eğitim alan kurum ya da kuruluşun ihtiyacına göre, sistem ömür devri süreçleri kapsamındaki özel alt alanların (gereksinim yönetimi, konfigürasyon yönetimi, fırsat ve risk yönetimi, alt yüklenici yönetimi, iş dağılım ağacı oluşturma, vb.) eğitim içindeki ağırlığı artırılabilmekte ya da bu konularda özel eğitimler oluşturulabilmektedir.

Eğitim içeriği planlamasında temel yaklaşımımız, “sistem düşüncesi” ve “sistem ömür devri” kavramlarına, her düzeyde, bütünsel olarak ve fakat değişen ağırlıkta yer verilmesidir. Bu yaklaşıma uygun olarak eğitim içerikleri ömür devri aşamalarına göre bölünmez.

Sistem Mühendisliği Eğitimlerinin Hedef Kitlesi Öğrenme Yaklaşımı

Sistem Mühendisliği Eğitimleri, yeni ürün (sistem, donanım, yazılım, servis) geliştirme süreçlerinde, ArGe ve teknoloji geliştirme faaliyetlerinde, mevcut ürünlerin üretim, bakım, destek ve idame süreçlerinde ve/veya tedarikçi olarak büyük sistemlerde kullanılan alt sistem, donanım ya da yazılım bileşenlerinin geliştirme ve üretim süreçlerinde görev alan;

  • Sistem mühendisleri
  • Sistem analistleri
  • Sistem mimarları
  • Sistem tasarımcıları
  • Donanım mühendisleri
  • Yazılım mühendisleri
  • Üretim mühendisleri
  • Entegrasyon ve test mühendisleri
  • Tümleşik ürün desteği mühendisleri
  • Mühendislik ekip yöneticileri
  • Proje yöneticileri
  • Kalite güvencesi uzmanları
    ve benzeri teknik alan uzmanları için tasarlanmıştır.

Sistem Mühendisliği Eğitimlerinin amacı, yukarıda belirtilen uzmanların, sistem mühendisliği alanındaki bilgilerini geliştirmelerine, gelişen standartlar ışığında güncellemelerine ve uygulamalarla pekiştirmelerine destek olmaktır. Eğitimlerde, teknik ve teknik yönetim süreç grupları üzerinden adım adım ilerlenerek ömür devrinin her önemli aşama geçişinde üretilmesi beklenen model ya da iş ürünlerine yönelik örnekler gösterilmekte; tanımlanan küçük sistem geliştirme projeleri kapsamında katılımcıların benzer model ya da iş ürünlerini üretmelerini sağlayacak şekilde örnek uygulamalar gerçekleştirilmektedir.

Sistem Mühendisliği Eğitimlerinin sonunda katılımcılar; INCOSE “Systems Engineering Handbook”, ISO/IEC/IEEE-15288, ANSI/GEIA EIA-632 ve bağlı/ilgili rehberler/standartlar; bu standartlar perspektifinden, teknik süreçler, teknik yönetim süreçleri ile bu süreçlerin PMI “Project Management Body of Knowledge”, ISO-21500, ISO/IEC/IEEE-29110 rehber ve standartlarında tanımlı proje yönetim süreçleriyle ilişkileri; bu kapsamda gerçekleştirilen sistem mühendisliği ve teknik yönetim çalışmaları; bu çalışmalarda kullanılan yöntemler ve araçlar ile üretilen model ve iş ürünleri konusunda ayrıntılı bilgi edinirler. Katılımcılar bu bilgileri takımlar halinde gerçekleştirilecek uygulamalarla ve uluslararası düzeyde farklı örnekleri inceleyerek pekiştirirler. Ayrıca çalışmalarda kullanılan “V modeli”, paydaş ihtiyaçlarının açığa çıkarılması, bağlam analizi, senaryo geliştirme, gereksinim analizi ve ayrıştırma, mimari modelleme, N2, ödünleme (trade-off), işlevsel akış blok şeması, etkililik, performans ve teknik performans, iş dağılım ağacı vb. yöntemleri uygulayarak öğrenirler.